ZORBA THE BUDDHA OLSAYDIN DÜNYA CENNET OLURDU

Ataerkil toplumun yetiştirdiği bu coğrafyada doğmuş yaşayan bir kadın olarak bu topluma ve bu zorba kültüre ait olmadığımı, bu kültürün"ahimsa"mı zorladığını üzülerek itiraf etmek durumundayım. Havası, suyu,,inançları, erkeğe ve kadına çifte standdart uygulayan bu yozlaşmış beyinlerin hepsini yerinden çıkarıp gelişmiş, üstün insan beyni yerleştirme arzuma karşı koyamıyorum . Bu yazı yüzlerce defa kendini güncelledi anacak yayınlamadı :( Microdan macroya uzanan öyle çok zorbalık oluyor ki yeryüzünde ne söyleyip ne yazacağımı bilemiyordum . Konudan ayrılmamak : erkeklerin kadınlara yaptığı zorbalıktan uzaklaşmamaya, merkezi korumaya karar verdim . 

Erkek egemen toplumda büyüyen erillerin neden gücü doğru kanala yönlendiremekleri, zorbalık yapmayı meziyet saydıkları üzerine kafamada düşünceler uçuşup duruyor...Neden biz toplum olarak evlatlarımızı doğru yetiştirme kasımızı geliştiremiyoruz? Erkek çocuklaktan itaberen sırtı sıvazlanıp "yap evladım gez, toz, yat, kalk, elinin kiridir" inancıyla büyütülürken ; kız velatlar "namus heykeline" çevrilip kıstlanıp, kıstırılıp, baskı altında ne istediklerini ifade etme özgürlüğünden mahrum bırakılarak yetiştiriliyor.  Erkeklerimize "zorba olmamayı", kızlarımıza" zorbalarala aynı masada oturmamayı" neden öğretmekten aciziz. Güç iki tarafı keskin kılıçtır; bir tarafı sevgiye bir tarafı korkuya bakar. Korkuya bakan tarafıyla bizler gücü kötü kullanmış oluyoruz. Benim namusum benim kardeşim, benim bacım, benim kankam, sahip çıkmayla sahip olma arasındaki belirgin farkı neden öğretemiyoruz?

Einstein ; 

Oğullarınıza;

Oğullarınıza karşı cinse saygı duymayı öğretin.

Gece yaraısı evine dönen kadının aranamadığını öğretin.

Bir kadının omuzuna aerkadaş olarak da sarılabileceğini öğretin. 

Dokunmaktan korkmamasını öğretin. 

Sevmenin değer verme olduğunu öğretin. 

Sahip çıkmayla, sahip olmanın farklı olduğunu öğretin. 

Hiç kimseyi küçük görmemeyi öğretin. 

Ama bunları ondan önce kendi içinizdeki çocuğa öğretin, demiş. 

Kendimizi egitip, ataerkilin inançlarının bizlere, arkadan gelen evlatlarımıza ne yaptığını önce kendimiz farkına varmalıyız. Tanrılar Okulu'nda dediği gibi "Sen değişirsin Dünya değişir." Kendimizi hiç değiştirme zahmetine girmeden dünyanın, insanların, inançların değişmesini beklemek saflık olur. ' Ben böyleyim, ben erkeğim, biz erkekler böyle yetiştirildik' mazeretlerinin arkasına sığınmadan yetişkin kadın ve erkekler olarak taşın altına elimizi koyup, sorumluluk almamızın; ergenlikten çıkıp yetişkinliğe adım atmamızın zamanı geldi.  Kim olduğumuzu kendimizin seçtiği, kendimiz olma alışkanlığını kırdığımız, zorbalarla aynı havayı solumadığımız bir yeryüzü hayatı diliyorum her birimize...

The End

Nesliji