Terzi kendi söküğünü dikemez
“Terzi kendi söküğünü dikemez” ne doğrudur. 13 yaşında, boyu 1.90 olan oğlumun sırtını dik tutup, omuzlarını öne düşürmeden yürümesi için bir anne ( yoga deneyimi olan bir anne:) olarak elimden geleni ardıma koymuyorum ama nafile. Yavrucum, tüm akranları kendisinden kısa ve gözünün hizasında olmadığı için omuzlarını düşürüp, kendini küçültüp yürüyor. Ergenlik yıllarımda bende aynı dertten muzdariptim, herkesten hızlı uzadığım ve göğüslerim büyüdüğü için kamburumu çıkarıp, omuzlarımı düşürüp yürürdüm. Annem dik durmamı günde bir milyon kez söylesede kulağıma su kaçtığı için duymazdım. Kapanan sinemi açmaya karar vermem yoga ile tanışmamla oldu. Yıllar içinde omuzlarım olması gereken yerde durmaya başladı, omuz açıcılar gündelik hayatımın bir parçası haline geldi:) Bedenimi olduğu haliyle kabul etmem yirmi yılımı almış geriye dönüp bakınca. Neden mi söylüyorum tüm bunları; oğullarımız, kızlarımız büyüyor, bedenleri değişiyor; onlarında bir yirmi yılı gitmesin diye söylüyorum. Bu değişim sürecinde bedenleri ile ilgili takıntılar, hoşnutsuzluklar zihinlerinde dolaşıp duruyor. Ebeveynleri olarak onların yanında olduğumuzu hissettirmeli, anlamaya çalışmalıyız. Göğüsler büyür, sakallar çıkar, regli olunur, ses kalınlaşır. Bunların hepsi doğaldır. Bu doğal süreci yapay inanç kalıpları ile bozmak yerine, çocuklarımıza mahremiyeti ve bedenin kutsallığı öğretebiliriz. Her beden bir tapınaktır.
Sevgimle