SAMSARA
SAMSARA (DOĞUM ÖLÜM DÖNGÜSÜ)
Ölümden sonra başka bir gövdede genedoğum inancı Hint düşüncesinin üzerine oturduğu tabandır diyebiliriz. Genedoğum inancı Aryanlar'ın Hindistan'ı almasından bile daha gerilere Vedalar öncesi çağlara kadar geri götürebilir. Bu inanç Upanişad'lann evrenin özvarlığı Atman'ın ölmez, değişmez, bir niteliği olduğu prensibiyle desteklenince pekişti. Atman'ın varlığını bir gövdeden ötekine sonsuza dek sürdürdüğü inancını oluşturdu.
Yaşayanlara da ölenlere de üzülmez bilge
Hiçbirimiz hiç bir zaman yok olmadık
Hiçbir zaman da yok olmayacağız
Nasıl şu gövdenin içindeki can
Çocukluktan gençliğe
Gençlikten yaşlılığa geçerse
Ölümde de başka bir gövdeye geçer
..........................................................
...........................................................
Gövdeler ölür
Gövdeleri giyinense ölümsüzdür.
.................................................................
Sonsuz ve başsız ve değişmez olan
Ölümsüz ve doğumsuz olan
.......................................
Ölebilir mi hiç gövde gibi?
....................................................
..........................................................
Eskimiş giysilerden soyunduğu gibi gövdenin,
Gövdeyi giyinen de eskilerden soyunur.
Yeni giysiler gibi yeni gövdeler giyinir o.
BHAGAVAT GİTA 47
Sonsuza dek dönen doğum ölüm döngüsü acılı ıstıraplı bir yaşamda acılı ıstıraplı bir yaşama geçip durmak , bir gövdeden diğer gövdeye sonsuza dek bu acılı yaşamı sürdürmek Hintliye taşıması ağır bir yük gibi gelmeye başlamış. İki şeyi aramış; Birincisi yaşamın ıstıraplarından nasıl kaçılacağını...İkincisi; yeniden acılı yaşama doğmak zorunluluğundan nasıl kurtulacağını.... Acıların, ıstırapların asıl nedeninin doyumsuz istekler olduğu anlamış. Bunun içinde acılardan kurtulmak için istekleri söndürmek gereğine inanmış. Öbir yandan da yaşamın acılarından, ıstıraplarından kurtulmak için genedoğumu(reincarnation) önleyici yollar yöntemler aramış. Doğum ölüm döngüsünden kurtulup bir daha doğmamak, kişisel özvarlıktan kurtulup evrensel özvarlıkla Bir olmak, böylece yaşamın sefaletinden, ıstırabından kaçmak bir amaç olmuş Hintli için.
KAYNAK
ZEN BUDİZMİ BİR YAŞAMA SANATI
Yukarıda kısaca bahsettiğimiz yaşam ölüm döngüsünün getirdiği acı ve ıstıraptan kaçınmak Hintli için amaç olmuş iken günümüz insanın amacı nedir ?Benim gibi bu dünyaya bir daha gönderilmemek istiyorsanız dersinizi iyi çalışmanız ,her daim uyanık olma; neyi neden yaptığını farkında olma çalışmasını her an yapmanız gerekir. Yaşam ölüm tekerliğine çomak sokmak için önce ıstıraplarınızın kaynağına inmek, kurban psikolojisinin yerine neşeyi, çoşkuyu koymayı tecrübe etmeye başlamak önemlidir. Ya hayatın tümünü ıstırap içinde geçirir ya da cesur bir adım atıp döngülerini kırıp, ezberini bozmaya niyet edersin. Bunun için zaman tam da bu zamandır!