SAĞLAMA

 

Yıllarca en severek oynadığım oyundu" aşk oyun"u. Ta ki kabak tadı vermeye başlayana kadar. Kabağın o samanımsı tadını bıraktığı hissi sevmiyorsan oynamayacaksın bu  oyunu!

Gözümün önünde cereyan eden durum; tekrar eden, kırılamayan bir döngünün spontane bir şekilde  masada  dramatize edilişini izlemek, bana gidip gidip dönen aşklarla ilgili derin bir farkındalık getirirdi. Hepimiz seviyoruz bu aşk oyunlarını; gitmeleri, gelmeleri, ayrılıp ayrılıp barışmaları  gibi yaşıyoruz. Onun, orada olduğunu bilmek , hala onun tarafından arzulanmak, istenmek, büyümemiş kişiliklerimizi, değersizlik duygumuzu derinden okşuyor. Anlık olarak  kendimizi istenir, değerli hissetsek de "arzu nesnesi" ortadan kaybolunca, gene bir melankoli gene bir keder sarıyor içimizi. Değersizlik,sevgizilik içerden usul usul önce zilini sonra çanını çalmaya başlıyor...Kendi değerimizi, varoluşumuzu hep "ötekine" bağlıyoruz. Ve "öteki" kafasına kuma gömüm çıkarmayınca, küsüp oynamıyoruz. Kendini değersizleştirme oyunu, Tanrı'nın, kendimizi hatırlama yolunda bize verdiği en güzel hediye. Sema'da oturmuş :"Ne zaman dışarıda aramayı bırakıp, içine bakmayı akıl edebilecek" diye merakla bekliyor...

Sevilmek, değerli hissetmek, güvende hissetmek adına kendi canımıza kıymaya ne kadar devam edeceğiz? Bu duygular ilk üç çakranın mevzusudur; çakralarım açıldı, konular kapandi diye bir durum yoktur. Kendimizle ilişkiyi iyileştirme bazen bir kaç yaşam sürebilir. Kendini sevmeyi ne zaman hatırlarsan döngü tekerleğini durdurur,Babil'in kapısına yürümeye başlarsın.  Yaşananlardan alınan derslerin sağlamasını hayat karşımıza çıkarır :) Kapımıza dayanmış  19 Aralık'da başlayacak olan Venüs retrosu  peşinden gelen Merkür retrosu, bu sağlamalar içindir.  Önünüze bakıp diyemiyorum:) benim kahküllerim çok uzadığı için önümü göremiyorum :) Venüs retrosu bitmedende önüme bakmayacağım. İlla ki bu retrolarda bitmemiş işler, eski ilişkiler( arkadaşlar, sevgililer, flörtler ) bir bir, tozlu saklı mazinin sayfalarından çıkıp gelirler. Kendime ve size önerim bu yarım kalmış işleri temizleyin, yeni başlangıçlara heybemiz  dolu yürümeyin. Ağırdan alın her önünüze gelen durumu, öğretilerin sağlamsını etken olarak yapın. Edilgen kalmayın hayatın içinde.

P.S Gelecek günlere dikkatinizi verip şimdiyi kaçırmayın. 

Xo 

Neslijii