ORGANİK AŞK

Merhaba Sevgili Günlük,

Aralık ayının üçüncü gününü yine Lodosla selamladık. Sabahleyin sahil rüzgardan uçmasına rağmen manzara baş döndürücüydü yine. Güneş tutulmasından önceki son gündü :) Tutulmanın enerjisel etkilerini bir kaç gündür hissediyoruz. Enerjiler çokta yumuşak değil özellikle trafikte vakit geçirenler fark etmiştir; herkes deli gibi araç sürüyor. Bende dün kime bağırsam kimi boğsam diyerek güne uyandım,öğlen saatlerine geldiğimde hala kimseyi boğmamış olduğuma çok sevinip sonrada enerjimin pamuk helva kıvamına  gelmiş olduğunu fark ettim. 

Biliyorsun son zamanlarda sürdürülebilir organik hayata ilgi duymaya başladım. Sürdürülebilir organik ve otantik alışkanlıklarım olması için kendi içimde bir hareket başlattım.Bir günde değişmedi alışkanlıklarım. İçerden-dışarıya, dışarıdan-içeriye doğru iki yönli bir hareket bu.  Organik ürünler, organik yemekler, az atık, geri dönüşüm, daha çok ev yapımı ürünler gibi bir çok alanda çeşitlilik gösteriyor benim sürdürülebilir organik hayatım . Sürdürülebilir organik bireysel alışkanlıklarımda var: yoga, nefes, meditasyon, açık havada yürüyüş, yüzmek, ve varoluşa özenli davranmak. Benim listem uzar gider.  Asıl mevzu, hepimizi ilgilendiren hiçte organik ve sürdürülebilir olmayan sevgi ve ilişkilerimiz : Kendi kendime sordum; kaçımızın ilişkisi organik  ve  sürdürülebilir sevgi alanında ? Fast food tüketir gibi tüm  ilişkilerimizi hızlıca ,ayaküstü  midemize indiriyor ve sonrada  atık olarak bırakıyoruz. Dünyamızı plastik ve kimyasal atıklarla kirlettiğimiz gibi enerji alanımızıda fast food aşklarla, dostluklarla kirletiyoruz. Sevgi atıklarımızla dolu koskaca bir alan var gözümüzün görmediği. Bu atık alanın ilk kirliliğinide kendimize olan özsevgisizliğimiz.  Kaçımız kendimizi olduğu haliyle seviyor? Kaçımız sevglisini, eşini, arkadaşını günahlarıyla sevablarıyla kucaklıyor? Biz insanoğlu ne zaman birbirimizi organik seveceğiz di mi? 

İtiraf etmeyeliyim ki çok az insanı organik ve sürdürülebilir halde seviyormuşum eskiden :( Daha çoğunuzu hatta hepinizi organik sevmek istediğimi fark ettim bugünlerde. Benim hepinize gönlüm var gibi gibi.  Hepinizde gönlüm var çünkü kendimi çok çok sevmeyi deneyimliyorum. Kendime gönlümü açtıkça size daha çok açılıyor. Organik sevginin temelini kendimizi severek atıyoruz. Benim kendime olan sevgim çoğaldığı için yaşam alışkanlıklarım değişiyor an be an. Kendimi toksik düşüncelerden, duygulardan arındırırken yaşam alanımıda arındırıyorum.  Biri ötekinin takipçisi gibi peşinden geliyor. İplik gibi çözülüyor hayat kendi içinde...

Sevgili sen  ne zaman kendin olma alışkanlığını bırakıp organik ve otantik halini kucaklayacaksın?  Bu soruyu bırakıyorum sana, tutulma enerjisiyle aradığın tüm cevaplar düşsün gönlüne diye. Zaman, bildiğin eski alışkanlıklarını bırakıp yerine taze olanları koyma zamanı... 

Xo Nesliji