KİVİ

Karlı bir pazar sabahından herkese günaydın :) Kar giymiş çam dalları kahvenin tamamlayıcısı :)

Dün bütün vakitlerde "ahimsa" mı zorlayan insanları andım,eski kocamdam başlayarak: Yıllar önce evlediğimizde bir gün kivi soyuyorum, başımda durmuş vık vık "bu kivi böyle soyulmaz, kabuklarını daha ince soyman lazım, kivinin yarısı çöpe gidiyor "diye konuşup canımı sıkmıştı. Sonra da kiviyi güzel soymadım diye iki saat yüzünü eğip oturmuştu. Bunun gibi aramızda geçen zilyon tane hikaye vardı, sonunda "nikahta keramat vardır" sözü "boşanma da keramet vardır" a dönüşmüştü.  Eskiden bu durumları yönetemez kişisel alır bende küserdim. Yıllar boyu süren  içsel kale ve dışşsal kaleler üzerinde çalışmak insan hallerini kişisel almamayı ve insanların alt yazılarını okumayı öğretti...

Bazıları şifa gibiyken bazıları ahimsayı zorluyor. Benim ahimsamı zorlayan insanları burada burçlara göre ayırıp paylaşacağım sizinle:) İkizler burcuyum ve hava grubuyum. Boğa stelyumum olmasına( bir Boğayla evlenip, ötekiyle evlillikten dönmüş olmam) rağmen Boğa'nın dişisi de erili de ahimsamı zorlayan grupta:) Toprak ve su grubu burçları bana iyi gelmiyor. Balıkları çok alık, Oğlakları çok sabit buluyorum. Kova ve Aslanlara bayılıyorum zaman zaman onlarda zararsızlığımı teste tabi tutsalarda...

Paylaştıklarımın hepsi geyik ve yüzeysel !  İnsanları oniki burca, ayurvedik doshalarına, numerolijilerine göre sınıflandırmıyorum pek tabi!  İnsanlar bilerek veya bilmeyerek yaralarımıza dokuna biliyor.İçsel olarak yeniden kanayan yaranın verdiği acıyla, eski deneyimin buruk tadının ağzımızda bıraktığı hisle durumu ve kişiyi etiketleyip hop mevzuyu kapatmak istiyoruz. İnsanlar bizi x,y,z burcu oldukları için değil kendi yaraları yerlerini iyleştiremedikleri için kanatıyorlar...Kimseyi bir durum için suçlamayın. Suçlamanın altında yatan "sıkı sıkı bağlanma ve anlam yükleme "nin derinliklerine inin. Neden bu kadar anlam yükledik? İşler istediğimiz gibi gitmediğinde "suçlama" maskesinin ardına sakladık. Suçlamak, kendimizi iyi hissetmenin yollarından biridir. Suçlamanın yerine anlamayı koyulabilir mi?

Önecelikle kendimizi suşlamayı bıraksak nasıl bir hayatımızdı olurdu? Tüm bu olumsuz duyguları "kollektifin negatif çukurundan" yüksek faizle çektiğimizi farkettsek eylemimiz nasıl değişirdi?

Kendimize meydan okuyabilir miyiz? Tüm bu kafa karıştırıcı, sorgulatıcı sorularla bu soğuk pazar gününde sizleri evinizde başbaşa bırakıyorum. Kendi payıma düşeni sorgulamak üzere güne başlıyorum.

Kocaman Sarıldım

Xo

Nesliji