EŞİK

Venüs durağan pozisyonda retrodan çıkmak için bekliyor.Merkür retrosunun ağır ağır son dönemcini doğru giderken, tüm gezegenler oğlak burcunda toplanmış, ay düğümleride yer değiştirmişken kalbimizin sıkışık kafamızın karışık, sözlerimizin atarlı olması pek doğal ."Yukarıda ne oluyorsa aşağıda da o olur" kendimizi cosmosdan ayrı düşünüp sürekli bir ikilik halinde yaşıyoruz. Kendimiz ararken yüksek benliğe seslenip bu dünyada olanı aşağı benlikte bırakıyoruz. Macrocosmos ve micromosmos aynı anda deneyimleniyorsa bu ikilik yaratma halinden neden uyanamıyoruz? İnsanın hakikati bölünürek deneyimleyemeceği bir gerçek. Hakikati ve kendimizi kendimiz dışında her şeyde araıyoruz. Ben neden bu dünya oyunundayım ve kendimi nasıl gerçekleştiririm sorularının cevabı i.imizdeki dünyada. Tüm dünyanın bilgisine hem sahibiz hem sahip değiliz; çünkü kim olduğumuzu hatırlamıyoruz. Hatırlamaya geldiğimiz şey hep unutturuluyor. Gözümüz sürekli dışarda olduğu için caydırıcıların etkisine kapılıp kendimizden başka her şeyin bağımlısı oluyoruz. Bağımlılıklarımız dış dünyaya olunca rüyadan uyanamıyoruz. Belki de uyanmak istemiyoruz. Hatırlarsak yolu seçmenin getirdiği sorumluluğu almak gerecek.Seçim yapıp sorumluluk almaktansa yönetilmeyi seçiyoruz. Bizi yönetenleri suçlamak (sizin için her neyse bu ) seçim yapıp sorumluluk almaktan daha kolay. Kolayına kaçmayı hayatı yaşamak sanarken hayatı hep "survival mod"da yaşadığımızı fark etmiyoruz. Hayatı dolu dolu yaşamak için seçim gücümüzün elimizde olması gerekiyor. elimizde tutuğumuzu sandığımız güç aslında bize ait olmayan güç. Güç bağımlısı olduğumuz için kontrol bağımlılığımızda beraberinde otomatik gelişiyor. Güç ve kontrol elele yürüyen iki sevgili gibi her zaman. Kontrolü bırakmak gücü bırakmak olduğu için iki büyük bağımlılığın peşinden koşup hayatı "dolu dolu" yaşamayı erteliyoruz... 

Kontroli elinden bırakmak istemeyen ebeveyinlerin çocukları bu hali iyi bilir. Kendileri bulmak yerine ebeveyinleri mutlu etmenin peşinde koşarlar. Onların çocuklarında aynı döngün devamı olup bu masal böyle kuşaklardan kuşaklara aktarılarak devam eder. Ta ki biri çıkıp döngüye çomak sokuncaya dek . O biri "bir ve bütün " yaşamak, akışta elinden geldiğinin en iyisini yaparak ve anlayarak yaşamak istiyordur...Dünya resmindeki yerini tamamlamak evrenin sınırsızlığında zihnini genişletmek kalbini açmak varoluştan ayrı olmadığını hissetmek istiyordur...Zaman işte böyle bir zaman dostlar birlik ve üven hissetmeye doğru giderken bildiğimiz bizi ikiliğe düşüren tüm o eski kalıpların temizlenme zamanı. Her büyük temizlik gibi bu temizlikte hızlı ve kolay değil. Dip köşelerde kalmış tozları süpürmek sancılı. Yeni dünyanın kapısından girerken temizliğin tamamlanmış bedenlerin, zihinlerin, kalbin ferahlık ve esenlik içinde akması bekleniyor. Herkes kendi temizliğini yaptığında eşikten beraber geçmek çok daha kolay olacaktır. 

Sevgimle

Neslihan