DOLUNAYDA AŞK

 

 

 

 

 

 

 

Gökte yeniden ay dolunay halini alırken kafamda deli sorularla zihnimi susturmak için kısa bir meditasyon yapmaya karar verdim. Meditasyonun sonunda açığa çıkanlar beni bile şaşırttı. Hali hazırda bitmiş ilişkimi hiç onurlandırmadığımı, takdir edip kucaklamadığımı fark ettim.Birbirimizi itip kakmaktan, egolarımızı dövüştürmekten ilişkiye hak ettiği onurlandırmayı verememiştik biz... Bunun farkındalığı ile bir daha kaldım tüm gece kendimle baş başa... Ben değilmiydim durmadan buyruk veren biribirinizi onurlandırın diyen; işte tam o anda sıraya bana gelmişti. Bitmiş bir ilişkiyi onurlandırarak yeniden uğurlamaktı bu dolunayın bana getirdiği.  İlişkinin bana getirdiklerine, bugün ki kadın olabilmemde ki verdiği sınavlara kalbimi açtım, içimde tarif edilemez bir acıyla... Bu adam değil miydi en benim bu hayattaki en büyük sevdam... Kalbimin, yaralarımın tüm gece acımasına izin verdim ta ki acı içimde eriyip kaybolana dek... Acıyı ve sevdayı geride bırakmışlığın hafifliği kaldı yüreğimde uykuya dalmadan önce....

Böyledir büyük aşklar insanı önce göklere çıkarır sonra tepetaklak boşluğa bırakır.O boşluğun içinde bir oraya bir buraya savrulursun ta ki yeniden toprağa bir tohum olup düşene kadar... Bilirsin ki o dallarda tekrar çiçekler açacak yeniden...

Sevgimle